Twitter
Kız Babası
Kız Babası

Ağlatan beş kelime

27 Ekim 2016 Perşembe

Hafızamdan silinmeyen utanç anlarımdan biridir.
Eşimin doktorunun "Çocuğunuz kız olacak" demesiyle suratımın ekşimesi...
"Erkek adamın erkek çocuğu olur", "Soyumuz yürüsün", "Malımızı mülkümüzü damat mı yiyecek?" gibi dangalaklıklarla alakası yok.
Tek derdim, çok sevdiğim ismimi ona vermekti.
Büyüdüğünde; eşim bana seslendiğinde o, ona seslendiğinde ben "Efendim" diyecektik.
Aşağılık egomla süslü bir mavranın, bir makaranın özlemiydi, ta ki doktor "Bebeğiniz kız" diyene kadar.
Kısa sürdü hüsranım. Kızımdan önce eşime ayıp ettiğimi dakikalar içinde anladım.
Ben artık bir kız babasıydım, sene 2012'ydi, Türkiye'de ve de Allah'ın cezası İstanbul'da yaşıyordum.
Birkaç gün sonra...
Berberim favorilerime ince ayar çekerken nutuk atıyordu: Baba olduğunu kızın olunca anlarsın.
İşte hikaye burada başlıyor.

***

'Agucuk gugucuk' ya da 'boklu bez' edebiyatı yapmayacağım.
Göğsüme yumruk gibi oturan o cümleyi kurduğunda 3 yaşına yeni girmişti.
Koltukta hunharca boğuşuyorduk. Gıdıklamalar, ayak parmaklarını ısırmalar, lüle lüle saçlarına mandal takmalar...
Sanırım biraz canını yaktım. Gözünden bir damla yaş süzüldü ve "Ama baba sen benim gökkuşağımsın" dedi.
İşte o an baba olduğumu, kız babası olduğumu anladım.
Evin bütün camlarına çocuk kilidi takan, her gece doğalgaz vanasını kapatan, mutfaktaki çöp poşetine en az beş düğüm atan, kapıyı altlı üstlü çifter çifter kilitleyen, kafese benzeyen yatağının etrafına minderlerle siper inşa eden ben, kızımın canını yakmıştım.
Kulaklarım kızardı, gözlerim doldu, ensem yanıyordu.
Erkek olsa farklı mı olurdu?
Cevap veremediğim anlarda soğukkanlı davranırım, buz gibi 'ilginç' der geçiştiririm.
İlginç...

***

O akşamdan sonra...
99 depreminde kafasını yastıktan kaldırmayan ben, gecenin köründe "Baba" der demez yatağının başında bitiveriyordum.
Hâlâ da öyle...
Ve bir gün kızım bana annesinin yanında şu soruyu sordu: Ben nasıl doğdum?
'İlginç' asla bir cevap olamazdı.
Önce tavana baktım sonra da...
Devamı haftaya...