Miş miş miş de muş muş muş...
Arap turist Beyoğlu'na gelmiş. İstiklal'de aval aval gezerken bir hanutçu koluna girmiş, başlamış anlatmaya: Fi mekân cemilen. Fi raksa ve finnisâ. Lev mâ tuhibbu fetezhebu!
Güzel mekân varmış.Dans varmış, kadın varmış. Beğenmezse gidermiş.
Bizim yalelli daha mabadını sandalyeye yerleştirmeden çerez ve meyvelerle dolmuş masa.
Sağına soluna birer tango oturmuş. Garson hemen kadınların 'bol'lerini getirmiş.
3 dakika içinde gerçekleşen bu aksiyondan rahatsız olan turist, "Ben gidiyorum" deyince koymuşlar önüne hesap pusulasını, hediyesiyle birlikte 2 bin 500 lira...
Gerisi malumunuz...
Hesabı eşek gibi ödemiş, mekândan çıkarken "Sizi şikayet edeceğim" demiş.
Üç pavyoncu takılmış turistin peşine, hava aydınlık, İstiklal kum gibi insan kaynıyor, inceden takipteler. Bakmışlar gerçekten de karakola gidiyor. Kesmişler önünü, bir miktar para vermişler, "Gitme" demişler. İkna edemeyince basmışlar sopayı.
***
Arap turist masada 15 dakika oturup, ikinci içkiyi ısmarlatmaya çalışan kadınlara "Ben kalkacağım" deseydi, 300 lira ödeyip mekândan elini koluna sallaya sallaya çıkardı.
Neden 15 dakika? Çünkü pavyonda kons süresi 15 dakikadır.
Hatırlı müşteri iseniz 25-30 dakikaya çıkar.
Ne içtin? Viski.
Ne kadar? 40 lira.
Kadının içtiğine iki misli yazılır.
***
Arap turist bilmiyormuş... Artık öğrendi.
Pavyoncular, turistin apar topar masadan kalkmasına ve gürültü yapmasına bozulup kendilerince ceza kesmişler.
Yoksa her gelen turiste 2 bin 500 lira itelemek mümkün mü?
Adama sormazlar mı, sen misin ulan bu şehrin zaptiyesi diye?
Derdim sokak ortasında turist döven pavyoncuları aklamak değil ama her şeyin de bir raconu var.
***
"Bağa girdim üzüme, çubuk değdi gözüme diye" ağlayana ancak gülerler...
Tıpkı "Bu tarz soyguncu mekânların neslinin yavaş yavaş tükendiğini duyardık" diye işkembe-i kübradan atan Melis Alphan'a güldüğüm gibi...
"Biz bu dersleri yıllar önce aldık" diyor.
Nerede? Lucca'da elmalı smoothie içerken mi?
Orada da kons var mı sevgili Melis?
Harbiye'deki Playboy'a gittin mi hiç?
Talimhane'deki Foliberjer (kapandı) ya da Tayland 85'in önünden geçtin mi?
Aksaray'daki batakhanelerden hiç bahsetmiyorum bile...
'Pavyon hesabı' yazısı 'duyardık'la değil 'gördüm'le yazılır.
Arkadaşın Savaş'a (Özbey) sor, o sana anlatsın.
Gidip görmek istersen haber ver, Parmaksız Mehmet'i arayıp ön masalardan yer ayırtırayım.
MELİS ALPHAN İÇİN SÖZLÜK
Hanutçu: Yüzde karşılığında otel, pavyon, kuyumcu, halıcı gibi yerlere turist götüren.
Bol: Pavyonda konsomatrislerin içtiği alkolsüz ya da çok az alkollü içki.
Yalelli: Arap turist.
Tango: Açık saçık giyinen kadın.
Kons: Pavyonda konsomatrislerin masada kalma süresi.
Türkiye, Fenerbahçe gibidir; ne batar ne de çıkar... Bu basit ve popüler tahlil üzerinden bir kapı açacağım, camı çerçeveyi kırıp, perdeyi kapatacağım. *** 19 Aralık 2009, Ankara Emniyet Müdürlüğü... Dönemin başbakan yardımcısı Bülent Arınç'a suikast yapılacağı iddiasıyla operasyon...
Yeni yetmeler bilmez... Dört yıl önceye kadar lise müfredatında 'Milli Güvenlik' vardı."Makosenleri ayna gibi parlayan mütekait albayların, orduevinde öğle rakısı içmeden önce liselilere nutuk çektiği ders" desek, abartmış olmayız.1979-2012 yılları arasında milyonlarca öğrencinin...
Pana Film'in, 15 Temmuz darbe girişiminden 50 gün önce 'Kurtlar Vadisi Darbe'nin isim hakkını, 60 gün önce de kurtlarvadisidarbe.com'u aldığının ortaya çıkması gündeme bomba gibi düştü. Kimi 'öngörü' dedi, kimi de "Darbeyi önceden biliyorlar mıydı?" diye kılçık attı... Türkiye'nin...
"Eğer yakalamasaydınız, Türkiye'nin cari açığını kapatacaktım." Birkaç gün önce kendisini 'İstihbarat Binbaşı Barış Karaköse' olarak tanıtıp, evlenme vaadiyle kandırdığı 10 kadının 150 bin lirasını çarpan Ali Yaşar, karşısında polisleri görünce pişkin pişkin bu sözleri söyledi. Sahte...
Abdullah Aksoy denilince onu kimse tanımaz. Çünkü halk ona 'Çumra Canavarı' adını takmıştı. Türk kriminal arşivine 50 yıl önce 'Türkiye'nin ilk eşcinsel seri katili' olarak girdi. Konya, 1967... Hadim ilçesinin Sarıhacı köyünde yaşayan Muharrem Özkay, hacdan dönen bir arkadaşını...
2000'li yılların başı, Ankara... Dar ve 'derin' çevresinde 'Deli Kadri' olarak bilinen bir 'memur' emeklisi kendine yeni kurban arıyordu. En büyük hobisi, yeni yeni palazlanan gazetecileri (bir tanesi hâlâ köklü bir gazetenin yayın yönetmeni) baştan aşağı uyduruk hikâyelerle...
Hamallık yaparken karıştığı mevzuda kendisini cezaevinde bulduğunda henüz 14 yaşındaydı İskender Çolak.Önce islahevi sonra da Ankara Cezaevi...Telsizler Mahallesi'ndeki Zafer Sineması'nda seyrettiği Yılmaz Güney filmleri pusulasını fazlasıyla şaşırttığı için 'içeri'ye kolay uyum...
Bu sorunun cevabını verecek tek kişi vardı, o da geçen yıl aralık ayında öldü: Oflu İsmail. Dündar Kılıç, Sultan Demircan, Kürt İdris gibi kriminal isimlerin devresi İsmail Hacısüleymanoğlu, 31 Mart 1979 gecesi, Esengül'ün sahneye çıktığı Semiramis Gazinosu'nun sahibi Akbulut...